Gıdı eritme, çenenin hemen altında yer alan ve tıbbi olarak submental bölge olarak adlandırılan bölgedeki yağ veya deri sarkmasının giderilmesi ile ilgilidir. Bu bölgede genellikle submental yağ olarak ifade edilen yağ birikmesi oluşur. Ancak bazen yaşa, genetik faktörlere veya cilt elastikiyetinin azalmasına bağlı olarak derinin sarkması da gıdı oluşturur. Gıdı, yüz hatlarının belirsizleşmesine, kişinin olduğundan daha kilolu veya daha yaşlı görünmesine yol açar. Bu yüzden hem görünüm hem öz güven açısından sıkça problem yaratan bir bölgedir.
Gıdı eritme için mezoterapiden başlayarak cerrahi müdahaleye kadar uzanan pek çok tedavi yöntemi bulunur. Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağına uzman hekim tarafından yapılan kapsamlı değerlendirme sonucunda karar verilir.
Çene altındaki yağ dokusu, diğer bölgedeki yağlardan bağımsız şekilde birikerek çene hattını gizleyebilir. Yaşla birlikte kolajen üretiminin azalması sarkmanın çok daha belirgin olmasına neden olur. Benzer şekilde boyun kasları veya çene altı bağ dokuları da gıdı görünümünü etkiler. Aynı zamanda bağ dokusunun durumun, bölgedeki lenf dolaşımı gibi faktörler de gıdı eritme gerektirebilecek durumlara neden olabilir. Diğer başlıca nedenler ise şunlardır:
Tüm bu nedenle genellikle birbiriyle etkileşir. Yani iki nedenin bir arada bulunması gıdının normalden daha belirgin görünmesine neden olabilir. Bu nedenle gıdı eritme için tedavi yöntemleri planlanmadan önce altta yatan tüm etkenlerin değerlendirilmesi gerekir.
Tedavi sürecinde kullanılacak yöntemlerin kişiye özel planlanması, sonucun beklentileri doğru şekilde karşılaması açısından kritiktir. Örneğin elastikiyeti iyi olan bir ciltten yağ çıkarıldığında cilt kendisini toplayabilir. Ancak elastikiyeti kötü olan ciltler için ek sıkılaştırma gerekebilir.
Gıdı eritme, hem tanı hem uygulama açısından deneyim gerektirir. Doğru cihaz seçimi, doz ayarı gibi faktörler kritiktir. Genellikle tek yöntem etkili olmaz. Bu nedenle yağ azaltma ile cilt sıkılaştırma ve enjeksiyon ile enerji tabanlı yöntemler bir arada kullanılmalıdır. Gıdı eritme sonrasında ödem ya da hassasiyet gibi nadir yan etkiler olabileceğinden takip önemlidir.
Ameliyatsız gıdı eritme yöntemlerinde kesi veya cerrahi riskler olmadan fazla yağın azaltılması ve derinin sıkılaştırılması amaçlanır. Çoğu yöntem kısa iyileşme sürelerine sahiptir, bu nedenle sosyal hayata ya da iş hayatına uzun süre ara vermek gerekmez. Ayrıca birkaç farklı gıdı eritme yönteminin birbiriyle kombine edilmesi mümkündür.
Lipoliz uygulamalarından olan mezoterapi ile gıdı eritme işleminde, cilt altında küçük dozda enjeksiyonlar yapılır. Cilt altına enjekte edilen özel içerikli karışımlar yağ hücreleri içindeki lipit metabolizmasını etkileyerek hücre hacminin küçülmesine, bu yağların zamanla vücuttan atılmasına yardımcı olur. Hızlı uygulanması, minimal invaziv olması, iyileşme sürecinin kısa olması bu yöntemin avantajları arasındadır.
Mezoterapi yöntemiyle uygulanan gıdı eritme işleminde genellikle 1-3 hafta aralıklarla planlanan 4-6 seans yeterlidir. Her seans 10 ile 30 dakika arasında sürer. Seanslar ilerledikçe etkiler kademeli olarak belirgin hale gelir. Hafif veya orta dereceli yağ fazlalığında kullanılan bir yöntemdir. İleri dereceli sarkmalarda, enfeksiyonlu ciltlerde önerilmez.
HIFU (High-Intensity Focused Ultrasound), odaklanmış ultrason dalgalarını derin doku katmanlarına ileterek lokal ısı hasarı yaratır. Bu ısı, hem yağ hücrelerini yakar hem kolajen üretimini destekleyerek cilt sıkılaşması yaratır. Hafif ya da orta düzeydeki gıdı sarkmalarında tercih edilen bu yöntem invaziv olmaması nedeniyle tercih edilir.
HIFU gıdı eritme yönteminde tek seansta kısmi sonuçlar elde edilebilir ancak 4-12 hafta arasında tamamlanan 1-3 seanslık bir prosedür kademeli iyileşme için uygun olabilir. Hastalar uygulama sırasında küçük bir hissizlik hissedebilir ancak işlem sonrasında sosyal hayata dönüş konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur. Cerrahi sıcak bakmayan ve ileri seviyede sarkması bulunmayan herkes bu yöntemi tercih edebilir.
Gıdı bölgesinde, yağ azaltma veya cilt sıkılaştırma için fraksiyonel lazer veya Q Switch gibi teknolojiler kullanılır. Bu teknolojiler bir yandan lipoliz etkisi yaratırken bir yandan da kolajen üretimini destekler. Lazerle gıdı eritme yönteminde oluşturulan ısı yağ hücrelerine zarar verir. Oluşan inflamatuar temizlenme sonrası yağ hücreleri vücuttan doğal olarak atılır. Küçük alanlara odaklanan lazer uygulamaları çene konturunu iyileştirebilir.
Lazer kullanılarak yapılan gıdı eritme işlemlerinde seans sayısı ve seansların süresi cihaz türüne göre değişiklik gösterir. Tek seansta elde edilen sonuçlar kısıtlıyken seans sayısı arttıkça etki belirginleşir. Yanma hissi, geçici kızarıklık, lokal cilt reaksiyonları ise bu işlemin kısa sürede geçen yan etkileridir. Özellikle ısı ile çalışan cihazlarda gıdı eritme için doğru ısı seviyesinin seçilmesi ancak deneyimli bir operatör sayesinde mümkündür.
Gıdı eritme için kullanılan radyofrekans cihazları, hem hacim azaltma hem cilt sıkılaştırma için etkilidir. Cilt yüzeyini nispeten koruyan bu yöntem derin katmanlarda ısı oluşturarak yağ hücrelerinde termal etki yaratır. Hafif veya orta dereceleri sarkmalarda ilk etapta yağ yakımı gerçekleştirirken kolajen üretimini artırmasıyla daha iyi bir çene konturu oluşturur.
Radyofrekans ile gıdı eritme uygulamalarında seans sayısı genellikle 4 ile 8 arasındadır. Seanslar haftada bir veya iki haftada bir uygulanabilir. Seans sayısı hastaların cilt tipine veya beklentilerine göre değişir.
En hızlı ve en belirgin gıdı eritme işlemi genellikle cerrahidir. Ameliyatsız yöntemler hem bölgesel hem kademeli bir düzeltme sağlar. Örneğin HIFU ve radyofrekans gibi yöntemler daha çok sıkılaştırma ve hacim azaltma için uygundur. Bu gibi uygulamalarda maliyetleri belirleyen şey ise seans sayısı, klinik kaliteli, cihazların markası, şehir gibi faktörlerdir. Az sayıdaki seanstan oluşan ameliyatsız yöntemler cerrahiye göre daha uygun maliyetli olabilir. Ancak seans sayısının artması fiyatların cerrahi müdahale seviyesine ulaşmasına neden olabilir.
Ameliyatsız gıdı eritme yöntemlerinin hepsinde sosyal hayata dönüş birkaç saat, çok nadir olarak da birkaç gün sürebilir. Cerrahi müdahale için aynı şeyden bahsetmek mümkün değildir. Özellikle cilt elastikiyetinin iyi olduğu, lokalize yağın bulunduğu durumlarda mezoterapi, HIFU veya radyofrekans tedavileri tercih edilebilir. İleri seviyelerdeki gıdı problemlerinde ise gıdı eritme için ameliyat önerilir.
Cerrahi gıdı eritme uygulamaları, gıdı bölgesindeki yağ fazlalığı veya ileri derecede sarkması olan vakalarda en kalıcı ve en belirgin düzeltme sağlayan yöntemdir. Gıdı eritme sürecinde uygulanan cerrahi yaklaşımlar; liposuction, boyun veya çene altı germe ameliyatları veya gerektiğinde bunların kombinasyonlarını içerir. Hangi cerrahi gıdı eritme yönteminin uygulanacağına hastaların beklentisi, cilt elastikiyetinin durumu, genel sağlık ve cerrahın uzmanlığı gibi faktörlere bağlı olarak karar verilir.
Liposuction ile gıdı eritme ameliyatı öncesinde cerrah submental yağ miktarını, cilt elastikiyetini, boyun kası durumunu, yüzdeki genel orantıyı değerlendirir. Fotoğraflar alındıktan sonra genel işlem hedefleri belirlenir. Uygulama nasıl yapılır diye merak ediyorsanız işlem adımları şöyledir:
Uygulama sonrasında ilk 1-2 hafta ödem veya morarma, hafif ağrı, gerginlik, geçici uyuşma gibi yan etkiler görülebilir. Sosyal hayata dönüş genellikle 1-2 hafta içinde gerçekleşir. İlk sonuçlar 3-6 hafta içinde, belirgin sonuçlar ise 3-6 ay içinde görülebilir.
Liposuction ile gıdı eritme işleminde en önemli avantaj hızlı ve kalıcı yağ azaltımı sağlanmasıdır. Enfeksiyon, asimetri, cilt düzensizliği, geçici sınır hasarı gibi riskler bulunuyor olsa da bunlar son derece nadirdir.
Gıdı bölgesinde yalnızca yağ fazlalığı değil, deri fazlalığı veya belirgin sarkma da bulunuyorsa tek başına liposuction yeterli değildir. Böyle durumlarda boyun germe ameliyatı veya kombine cerrahi uygulamalar tercih edilebilir. İşlem adımları ise şunlardır:
Neck lift yöntemiyle yapılan gıdı eritme sonrasında ilk 1-2 haftalık dönemde ödem, morarma, gerginlik gibi yan etkiler oluşabilir. Bandaj veya kompresyon uygulanması gerekebilir. Ağrıların hızlanması, günlük aktivitelere dönüş 2-6 hafta arasında sürebilir. Bu süreçte ağır egzersizler yapmaktan kaçınılmalıdır.
Cerrahi gıdı eritme işleminden sonra boyun konturundaki düzelme kalıcıdır. Ancak yaşlanma süreci devam edeceği için yıllar içinde bir miktar gevşeme olabilir. Bu işlemde ömür boyu kalıcı etki söz konusu değildir ancak yaşlanma gibi faktörler değerlendirilmeden 8-15 yıl arası kalıcılık mümkündür.
Ameliyatsız olarak gerçekleştirilen mezoterapi, radyofrekans, HIFU, lazer gibi gıdı eritme işlemlerinde nihai sonuçların görülmesi 2-3 ayı bulabilir. Cerrahi yöntemlerde iyileşme süreci de göz önünde bulundurularak bu sürenin daha uzun olması beklenebilir. Hem ameliyatsız hem ameliyatlı gıdı eritme uygulamalarından sonra dikkat edilmesi gereken şunlardır:
Gıdı bölgesi eritme işlemlerinde uygulama kadar uygulama sonrasında yapılan eylemler de önemlidir.
Gıdı eritme fiyatları, pek çok hasta için yapılacak uygulamalar farklı olduğundan sabit değildir. Mezoterapi veya radyofrekans gibi ameliyatsız gıdı eritme yöntemleri genellikle daha uygun maliyetlidir. Cerrahi gıdı eritme prosedürleri ise daha yüksek fiyatlara sahip olabilir.
Ameliyatsız işlemler çoğunlukla birkaç seans gerektirir. Seans sayısının artması toplam maliyeti de yükseltir. FDA onaylı, son teknoloji cihazlar veya yüksek kaliteli ürünler fiyatların artmasında etkilidir. İşlemi yapan hekimin uzmanlığı sonuçların kalitesini etkiler ancak fiyatların artmasında etki sahibi olan faktörlerden biridir.
Fiyatları değerlendirirken yalnızca rakamlara bakmak yanıltıcı olabilir. Bu nedenle gıdı eritme işlemi yaptırmadan önce mutlaka uzman hekim tercihi yapılması, sonuçların başarısının ve kalıcılığının garanti altına alınması gerekir.
Her bireyin gıdı yapısı, cilt elastikiyeti, beklentileri farklıdır. Bu nedenle tek bir yöntem yerine kişiye özel planlama yapmak en doğru yaklaşımdır. LovestHealth olarak bünyemizde çalışan uzmanlarımız; mezoterapi, lazer, HIFU gibi teknolojileri veya gerektiğinde cerrahi seçenekleri kombine ederek en güvenli ve en etkili gıdı eritme çözümlerini sunar.
LovestHealth olarak yalnızca uluslararası sertifikaya sahip cihazlar kullanıyoruz. İşlemler öncesinde hastalarımıza fiyat bilgisi konusunda net bilgiler veriyor, olası yan etkiler konusunda kapsamlı bilgi sunuyoruz. Mezoterapi veya tek seanslık HIFU uygulamalarıyla belirginleşmiş bir çene hattı yaratıyor, yağ azaltıcı enjeksiyon ve radyofrekans ile sıkılaştırma sağlıyoruz. Siz de gıdı eritme estetiği için randevu oluşturmak isterseniz şimdi bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Ameliyatsız yöntemlerde kullanılan iğne, lazer veya ultrason uygulamaları genellikle tolere edilebilir düzeyde hafif bir rahatsızlık yaratır. Lokal anestezi veya soğutucu jel sayesinde işlem sırasında ağrı hissi minimuma indirilir. Cerrahi işlemlerde ise genel veya lokal anestezi uygulandığı için hasta acı duymaz.
Cerrahi yöntemlerle yapılan gıdı liposuction veya germe şeklinde yapılan gıdı eritme işlemleri kalıcı sonuç sağlar. Çünkü fazla yağ hücreleri doğrudan alınır. Ameliyatsız yöntemlerde ise sonuçlar uzun süre korunabilir ancak tamamen kalıcı değildir. Kilo alımı, yaşlanma ve yaşam tarzı gibi faktörler yeniden gıdı oluşumuna yol açabilir.
Seans sayısı tercih edilen yönteme göre değişir. Mezoterapi, radyofrekans veya HIFU gibi ameliyatsız uygulamalarda ortalama 3–6 seans gerekebilir. Cerrahi gıdı eritme yöntemleri ise genellikle tek seferde sonuç verir. Cilt elastikiyeti ve gıdıdaki yağ miktarı seans sayısını değiştirebilir.
Ameliyatsız gıdı eritme yöntemlerinde cilt üzerinde gözle görülür bir iz oluşmaz. Cerrahi işlemlerde yapılan küçük kesiler ise çene altında gizlenir ve genellikle birkaç ay içinde silikleşerek fark edilmez hale gelir. İz kalma ihtimali uygulanan tekniğe ve kişisel cilt yapısına bağlıdır.
Evet, alınan kilolar gıdı bölgesine yeniden yağ depolanmasına yol açabilir. Cerrahi yöntemlerde yağ hücreleri alınsa da kalan hücreler büyüyebilir. Ameliyatsız gıdı eritme işlemlerinde ise sonuçlar tamamen kalıcı değildir. Bu nedenle ideal kiloyu korumak, düzenli egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek oldukça önemlidir.
Ameliyatsız gıdı eritme yöntemleri genellikle 20–60 yaş arasındaki bireyler için uygundur. Daha genç yaşlarda cilt elastikiyeti yüksek olduğundan etkili sonuçlar elde etmek mümkündür. İleri yaşlarda ise cilt sarkması arttığı için kombine tedaviler veya cerrahi müdahaleler daha uygun seçeneklerdir.
Evet, yanak ve gıdı eritme işlemleri kombine şekilde uygulanabilir. Böylece yüzün alt kısmında daha dengeli, ince ve genç bir görünüm elde edilir. Cerrahi planlama yapılacaksa liposuction veya yüz germe ile birlikte tasarlanabilir.